hesabın var mı? giriş yap

  • http://www.uefa.com/news/newsid=892064.html

    beşiktaş'ın desibel rekoru guiness de yazmaz çünkü o rekor kırıldığında hadi rekor kıralım diye özel olarak organize olunmadığı için guiness çağrılmamıştı.. o gün maçı yayınlayan tv 'lerin ölçümlerinde çıkan ses 132 desibel.. üstelik bu inönü stadında maçtan önce değil maç sırasında 20-25 bin taraftar tarafından olağan gelişen bir durumdu.

    galatasaray rekoruna! gelirsek;
    maçtan günler öncesinde 50 bin kişilik stadlarında 50 bin kişi ile desibel rekoru kıracağız diye duyurup ... guiness yetkilileri çağrılıp... stadın içinde anons yaptırarak 50 bin kişinin organize bir şekilde aynı anda bağırmasıyla 136 desibel ses çıkartmayı başarmışlardır.

    işte bu iki durum arasında ki farkı anlamaya ufak beyinleri yetmeyenlere bilal'e anlatır gibi anlatmakta maalesef biz romantik! taraftara düşüyor ne yazık ki...

    insan bir araştırır önce.. ama yok maksat trolluk olsun!

    edit: adam hala rekor göster diyor.. :)
    edit2 : çok mesaj geliyor o yüzden düzeltme yapayım gs'ın çıkardığı ses 136 değil 131db miş...

  • sanata bağlamı katmış kişidir.

    pisuvarı o derece bir iştir ki, sisifos'un kayayı dağa taşımasına benzeyen sanatın tamamen yok olmasına neden olmuştur. sisifos aslında sanatın bir işlevsizlik olduğunu çünkü özünde işlevin bir anlamı olmadığını bize gösterir. hayat dediğimiz şey de budur zaten. yaşamak özünde işlevsel değildir. kim bu dünyada yaşamak istiyor ki? sence bu faydacı mı? sanmıyorum. hayat, evrensel boyutta bir kanserli hücredir. duygusal, fikirsel veya fiziksel, rastlantıların denk geldiği bir diziliş, bir urdur. sanat, baştan olmamış duamız olan yaşantımıza amin demektir. sisifos'un bu cezası aslında avuntusudur da. en azından anlamsız da olsa bir amacı vardır.

    duchamp bizi bu uğraştan mahrum bıraktı. çünkü o dağı dinamitle patlattı. artık tepeye çıkaracağımız kayamız olsa da, tepe olmadığından, cezamızın gerekliliğini yerine getiremiyoruz. ağıdımızı yakamıyoruz.

    duchamp hayatımı kararttı, zihnimi aydınlattı.

  • tersi "muhammed yok, mekke yok" ise düzü "muhammed var, mekke var" demektir. o zaman bu mantıkla tüm mümin'lerin kasa kasa coca cola içmesi gerekir...

    (bkz: cevab veremedi)

  • feci derecede can sıkıcı bir hale gelmiştir. naklen yayın yapar gibi günlerdir her yaşadığı anı kamuyla paylaşıyor. tacize uğradı geldi sözlüğe aktardı, tacizin içeriğini paylaştı, kadın onurunu savundu, bayrak oldu, lider oldu, tepki aldı, author'a dava açmaya karar verdi, tu kaka oldu ama oeeh yeter be. author öyle veya böyle gitmiş sözlükten. banane senin author ile arandaki şahsi davandan? bbg evinden yayın yapar gibi her an ne yaptığını ben sözlükten okumak zorunda mıyım?

    kaltak rumuzlu sözlük yazarı buna çok benzer bir olayda ortalığı velveleye vermişti. o zaman da dedim, hala aynı düşünüyorum. senin yaşamış olduğun taciz, özel mesaj yoluyla gerçekleşmiştir. adı üstünde özel mesaj. bu, seninle gerçekleştiren arasında hususi bir olaydır. bana niye anlatıyorsun? sözlükte sistematik bir taciz zinciri var da benim mi haberim yok?

    sanki sözlük dünyası bu hanım ağamız üzerinde kurulmuş. hangi başlığa tıklasam bu arkadaşın aynı olayı ısıtıp ısıtıp ortaya koyduğunu ve ne yazık ki yaşadığı üzücü bir olayı hazza çevirdiğini görüyorum. acaba ne yazdılar, ne dediler merakıyla durmadan olayı hareketlendiren, kamuya mal eden yapısından feci derecede rahatsız oldum. tekrar ediyorum, ug tek'in üçüncü kişilere kapalı olan mesajlaşma alanında yaşadığı taciz, hukuki süreç ve sonrasında muhattaplarıyla yaşadığı süreç benim ilgi alanım değil, bunu sürekli olarak dışarıyla paylaşması da rahatsızlık veriyor.

  • hiçbir şey yapmadan öylece oturuyordum. neden sonra böyle bi istek doğdu içimde. bikaç defa dedim de. sonraysa schwarzkopf dururken niye deschamps diyim ki dedim ve schwarzkopf'a geçiş yaptım. uzun süredir bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.

  • 1993’te istanbul’da kuruldu.

    1997’de hard rock ve grunge tarzı çalışmalarıyla oluşturdukları ilk albümleri “tuzlabuz” çıktı. özellikle bütün bunlar düş adlı parçanın klibiyle dikkat çektiler.

    ancak dağıtım yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerle, topluluğa olan talep yanıtsız kaldı.

    şu sıralar emre dışında tüm elemanları değişen topluluk yeni kadrosuyla yola devam etmekte