hesabın var mı? giriş yap

  • ilk kez rus psikolog bluma zeigarnik tarafından "yarım kalmış, kesintiye uğramış işler tamamlanmışlardan daha kolay ve net hatırlanır" denilerek dillendirilen, bitmemiş ilişkilerimizi neden sürekli hatırladığımızı, yarım kalan aşklarımızı neden unutamadığımızı, üçüncü gününde eve geri dönmek zorunda kaldığımız tatillerin neden daha çekici gözüktüğünü nedenselleştirir etki.

  • kulagakaçan gececil bir böcektir. nimfler erişkine benzer. 12-20 mm uzunkuğunda, kanatlı, uzun ince antenlidir. karnın sonunda iki adet kıskaca benzeyen uzantı bulunur. beslenme yelpazesi geniştir. meyve gibi bitkisel besinler, ölü böcekler, diğer kulağakaçanlar ile beslenir. arıcılar ve bağcılar bu böceği pek sevmezler.

    az önce mutfağımdan bir örneği canlı olarak yakaladım. bu aralar bu elemanlardan çok var mutfakta. babam da bunları yakalayıp öldürmeden dışarı atıyor. doğal yaşamı koruyoruz.

  • yaklaşık 8 saat sarj süresi, 16 saat kullanım süremiz olması.

    nokia 3310 2 saatlik sarj süresi, kullanım performansına bağlı olarak da aşağı yukarı 48-72 saat kullanım süresi ile insandan çok daha mükemmel bir yaratık bence. bu ne biçim kusursuz tasarım olm?

  • dün gece yatmadan deneyip, gerçekleştiremediğim olay. şöyle ki; gecenin bir vakti otogar gibi bir yere giderken buldum kendimi. yolda yürürken "aha rüyadayım" dedim ve kontrol edebileceğim için çok mutlu oldum. sonra "öncelikle bi' gündüz olsun" dedim. güneşi doğdurtamadım(?). otogarda bekleyen bir gence yaklaştım. "nasıl olsa bu adam da rüyanın içinde bir karakter olduğundan nasıl yapacağımı bilir." diye düşündüm ve "güneşi nasıl doğurabilirim?" dedim. "dalga mı geçiyon olm sktirgit" tepkisi aldım. sonra yerde bir yumurta gördüm. eğilip aldım yumurtayı ve yaşlı bir adam bana "burda o yumurtalardan 100 tane var. hepsini bulursan güneş doğar." dedi. çok üzülüp uyandım. kimseyi bu kadar uğraştırmıyorlar lan. bana gelince niye böyle!

  • belli bir dönem sonrası için sanrıdan ibarettir evet.

    islam dünyasında 800-1200'lü yıllar arasında ciddi bilimsel çalışmalar yapılıyor, bilimsel alanda önemli keşiflere imza atılıyordu evet. ancak, daha sonraki yıllar için malesef bunu söyleyemeyiz. 1.300'lü yıllardan itibaren medreseler sadece dini eğitim veren kurumlara dönüştü. istisnalar var mıydı? elbette vardı...

    ibn-i sina islam'daki "bilim çağı" denilen dönemin bir ferdidir. 900'lü yılların sonunda doğmuş, 1037'de ölmüştür.

    el harezmi de yine 770-840 yılları arasında, yani yine o "altın çağ"da yaşamıştır.

    biruni 900'lü yılların sonu, 1000'li yılların başında yaşamıştır.

    ebu'l vefa el-buzcani de 900'lü yılların bir bilim insanıdır.

    zekeriyya razi 800-900 yılları arasında yaşamıştır.

    el cezeri, 1100-1200'lü yılların bir bilim insanıdır.

    cabir bin hayyan da 700-800'lü yıllar arasına tarihlenen bir bilim insanıdır.

    hazini'nin yaşadığı tarih de 1100'lü yıllardır.

    ibn-i heysem de tahmin edeceğiniz gibi 900-1000 yılları arasında yaşamıştır.

    kindi'nin yaşadığı dönem de 700-800'lü yıllar arasıdır.

    istisnalar var mı? evet var; 1200 yılına kadar yüzlerce büyük islam bilgini gösterebiliyorken, 1200'den sonra geçen 800 yılda bir elin parmaklarını aşmayacak kadar kişi gösterebilirsiniz. öyle ki, bir mimarı bile bilim insanları arasına katmak zorunda kalırsınız; sayı kabarsın diye.

    müslümanların konu osmanlı ve islam dünyasındaki eğitim sistemi olduğunda sinirle "bak bizde şunlar şunlar var" diye saymaya başlamaktansa, ne oldu da 1100-1200'lü yıllardan sonra o muhteşem bilim insanları yetiştiren medrese sistemi bozuldu ve sadece din adamı yetiştirir hale geldi diye sorgulamaları gerekir.

    osmanlı'nın eğitim sistemi fecaattir. 600 yıl boyunca, çoğu kendi çabasıyla bir yerlere gelen bir avuç bilim insanı haricinde ortaya bir şey koyamamıştır. dolayısıyla bizim "medrese" diye bildiğimiz yerlerde bilim falan yapılmamıştır. haa, 900-1000 yıl öncesinden örnek verebilirsiniz, ancak o örneklediğiniz bilim insanları "medrese" kültüründen gelmiyor. o günkü eğitim kurumları ile medreseler arasında dağlar kadar fark vardı.

  • halbuki matematikten anlasa, topraktan yaratılıp, yılan görünümlü şeytanın kandırması ile yasak elmadan yediği için cennetten dünyaya sürüldüğünü görebilecekti. saf işte..*

  • gen diye bir şey var. kanıtlanmış.
    insanın geni var. kanıtlanmış.
    evrim ağacında en yakın maymunun da geni var. kanıtlanmış.
    insan ile maymunun genlerinin %98.7'si birbirine benziyor. kanıtlanmış.

    uzak bir dalda bulunan hıyarın ya da muzun da genleri var. kanıtlanmış.
    hıyarla ve muzla da genlerimizin %40-60 benzerliktr olduğu kanıtlanmış.

    sana daha neyi kanıtlayalım bre cahil? illa zaman makinası yapıp maymunların olmadığı, sıçanların ağaç kavuklarına tırmandıkları zamanı mı gösterelim? kuşların dinozorlardan geldiğini, illa 65 milyon yılı kısa film olarak zaman makinası aracılığıyla çekip mi gösterelim? 3 milyon yıl önce modern insana benzeyen bir canlı olmadığını kemiklere ve kafatasına inanmıyorsan nasıl kanıtlayabiliriz ? sen bize bir fikir ver, sana öyle kanıtlayalım.

    git zaman makinasını sen yap, sen bize göster güzel kardeşim. biraz da siz uğraşın, nasa'dan fazla bütçeni var. elinizde kılıçla şov yapacağınıza, fikirlerinizi somut şeylere dayandırın. bıktık size bunları tekrar tekrar anlatmaktan.

    çoğunuz 4,5 milyar yılı sayıyla yazamayacak adamlarsınız hala burada kanıt istiyorsunuz.
    git kendin araştır, science direct var. olmadı d & r'ın bilim köşesi var. al iki kitap oku. internet var, hödük hödük konuşacağına git iki şey oku.

    onlarca kitap, makale okuyan insanların emeğini noşa çıkarmak için elinizde bir kitapla etrafta dolaşmanızdan bıktık.

  • gökyüzünün mavi olması sebebiyledir.

    bitkiler fotosentez denilen biyokimyasal süreçleri ile enerji üretir ve canlılıklarını sürdürürler. atmosfere gelen ışınların kırılma açıları ve dalga boyları sebebiyle günün büyük kısmında gökyüzü bildiğimiz anlamda mavidir. bu işleyiş açısından bakıldığında bitkilerin ve benzer fotokimyasal süreçlerin mavi dalga boyundaki nispeten diğer renklere göre güçlü ışınları soğuracak biçimde evrimleşmiş olması da gayet akla yatkındır.

    aynı zamanda ek bir bilgi olarak, tarih boyunca yapılmış resimlerde (daha ziyade boyalı sanatlarda) mavi rengin oldukça az kullanılmış olduğunu görürüz, ancak dönem içinde yüksek sosyoekonomik sınıflardan insanların resimlerinde mavi gözümüze çarpar, bu da tarih boyunca mavi pigmentin insanlık tarafından tabiatta oldukça zor bulunup işlenmesinin bir başka sonucudur.

    kaynak için;
    (bkz: mavi - bir rengin tarihi)
    (bkz: michel pastoureau)

  • özlem türeci biontech se.'nin tıbbi sorumlusu, kurucusu ve sahibi.

    "özlem türeci ve eşi misafirimiz olacak" dense yeridir.

  • internet tarihinin en korkunç sitelerinden birisi: insecam

    insecam, dünyanın dört bir yanındaki binlerce web ve güvenlik kamerasından gelen görüntüleri, kamera sahiplerinin bilgisi olmadan canlı yayın akışı sağlamasıyla ün kazanmış bir web sitesiydi. bu kameralar genellikle güvenlik açıklarına sahip çeşitli kaynaklardan gelen görüntüleri servis ederdi.

    web sitesi ziyaretçilere ülkeye ve kamera türüne göre seçme olanağı sunarak ofisler, yatak odaları, camiler hatta spor salonları ve hastaneler gibi çeşitli yerlere göz atmasına olanak tanıdı. bu durum pek tabii ki özel hayatın gizliliğine ve mahremiyet ihlaline sebep oldu çünkü bildiğiniz gibi aktarılan görüntülerin potansiyel olarak kötüye kullanılması son derece mümkündü. yüzlerce insan, ınsecam'i bireylerin mahremiyetini ve güvenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirdi, bir kesim sitede belli bir süre geçirdikten sonra kendilerini gördüklerini iddia etti, bu yüzden hem kullanıcılar hem de olaydan hiçbir şekilde haberi olmadan kamera görüntüleri internete yayılan birçok kişi yasal işlemlerde bulunup kişisel güvenlik iyileştirmelerini arttırarak web sitesinin kapatılmasını ve faaliyetlerinin kısıtlanmasını istedi. nihayetinde, site onlarca ülkede erişim engelleriyle kısıtlandı.

    bu olay internete bağlı cihazların güvenliğinin sağlanması ve gizliliğin korunması için ciddi bir uyarı oldu.