3318 entry daha
  • kişiye göre değişkendir. hatta o kadar değişkendir ki seneler geçtikçe kendisini de değiştirir. mutlu olmak ile çok fazla karıştırılan olgudur.

    parası olmayana hayatın anlamı bol para kazanmak, zengin olmaktır.
    sağlığı olmayana hayatın anlamı sağlığını geri kazanmaktır.

    diğer taraftan dezavantajlı diyebileceğimiz bireylere baktığımızda hayatın anlamı sevdiği bir şeyi başarıyla yapabilmektir. mesela ampüte bir kişinin spora kafayı takması, ya da spor yapan birinin sonradan ampüte olması onu yıldırmayabilir. bu kişi azimle çalışıp başarıyı tatmak hayatının anlamı olabilir.

    hayatın anlamı çoğunlukla kişinin hayatta istediği şeylerden ziyade bir birey olabilir. mesela hastalıklı derecede aşık olan kişi ne kendini ne başkasını görmeden aşık olduğu kişinin etrafında pervane olabilir. bir anne, bir baba, çocuğu için her şeyi yapabilir konuma gelebilir.

    bunları anlatmamın nedeni, kişinin o anki hayal ya da önem verdiği şeyler üzerine bakış açısından başka bir şey olmadığını söylemek.

    bazen hayatın koşturmacasına kapılıp zamanı unutursunuz. her gün gittiğiniz işe lanet ede ede gitmeye devam edersiniz. sosyal medya'da pompalanan geçici mutluluklara takılır iyice kendinizi unutursunuz. daha da kötüsü başka hayatlarla sürekli kendinizi karşılaştırırsınız. dersiniz ki "wow... adama/kadına bak deli gibi dünyayı dolaşıyor. hani lan bunlar parayı nereden buluyorlar?!?". derin bir kıskançlık kaplar içinizi. "ben de böyle gezmek, gezerek para kazanmak isterdim" dersiniz. hatta bunu dediğinizi bazen kendiniz bile duymazsınız. sonuç? kısır döngü. zaman içerisinde "helal olsun" dedikleriniz "yeter be sende!"ye dönüşür. eğer bireysel bağınız varsa sessize alırsınız hesabını. eğer hiç tanışmıyorsanız takipten çıkar, üzerine bide engellersiniz.

    bunların temelinde içinde bulunduğun hayatı sevmemek olabilir mi?
    genç yaşta evlenip çoluk çocuğa karışmış biriyseniz bir noktada eşinizi ve çok sevdiğiniz çocuklarınızı sizi oraya bağlayan zincir tanesine dönüştüğünü görmek ne kadar acı olsa gerek.

    hiç evlenmeyip kendi yağında kavrulan biriyseniz, hayatı yaşamaktan geriye elinizde hiç bir şeyin kalmadığını görüp, sosyal çevrenizdeki kişilerin en ufak bir "hayır"a tahammülü olmadan çekip gitmelerini izlemenize ne demeli? masadan eksilen sözde dostlar, geçmişe baktığınızda boşa geçirilmiş zamanlara dönüşmezler mi? sadece romantik bir yaşlılık hikayesi değildir masadan eksilen dostlar. gayet 30'larınızda ya da 40'larınızda da masanızdan, çevrenizden, en kötüsü sizin tam ihtiyacınız varken yanınızdan eksiliverirler. bu seferde sizi olduğunuz yere bağlayan zincirler görünmez hale gelir. bir bakmışsınız elinizde hiç bir şey kalmamış, belkide sadece karın tokluğuna çalışıyorsunuz.

    bir kişiyi sevmek, onu aldatmak ya da aldanmak.
    bir kişiye sevilmek, onu görmezden gelmek ya da idareten geçiştirmek.

    en doğru tabir sanırım tam olarak "boşluk". gezegenler arasındaki mesafe kadar, atom çekirdeğinin proton ve nötron arasındaki mesafesi kadar bir hiçlik. hayat bir var bir yok evet ama onu anlamlı neyin kılacağını bilemiyor olmak insanı tam olarak böyle hissettiriyor.

    önünde seçenekler her zaman var. her şeyi bırakıp başka bir yere gidip tamamen sıfırdan başlayabilirsin. kalıp mücadelene farklı şekillerde devam edebilirsin. hayatı anlamlı kılabilecek çok farklı hobiler, uğraşlar bulabilirsin. kendini keşfetmek için kitaplara, filmlere dalabilir ya da gerçekten seni her şeyinle kabul edecek 2 tane dosttan öte insana emek harcayabilirsin.

    işin garibi hiç bir zaman hiç bir şeyin garantisinin olmaması. güvendiğin dağlara elbet kar yağar. günü gelir güneş açar ve bayram olur.

    sanki biraz salmak lazım. hedeflere odaklanmak, yoksa oluşturmak lazım.
    bir başka panzehir ise belkide beklentin olmadan feda edebilmek.
    geçmişteki acılarına bak. feda edip kar beklemek seni de hiç yıpratmadı mı?
    bunu istemsizce yapmış olmak çok doğal, tabi bir durum. o yüzden kendini yargılama.
    ama hedefini, odağını kaybettiğinde ortada çokta anlamlı bir şeyler kalmadığına emin ol.
    kendini dinle. kendin ol.
  • kişinin yüklediği anlamdır. her hayat farklı, hepsinin rengi ayrı.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap