707 entry daha
  • herhangi başka bir yerde fakir olmaktansa türkiye'de fakir olmayı tercih ederim.
    anlayan anlar.
  • bu tarz başlıkları boş bulduğum için yorum yapmam ama burada dikkatimi çeken şu oldu... ingilizler gelse, bu başlıkta söz konusu kişiye bu kadar tepki göstermezdi.

    birader biri ingiltere'yi, diğeri isviçre'yi, bir diğeri türkiye'yi, öteki italya'yı daha çok sevip yerleşmek isteyebilir. kız da bu anlamda yaşadığı iki farklı ülke arasında bir kıyaslama yapıp kendi tercihini belirtmiş. kıza neden bu kadar yüklenilip hakarete varan eleştiriler yapıldığını anlayamıyorum.

    ingiltere'de yaşamış başka bir kişi, bu kıza katılmıyorsa neden katılmadığını ifade edip geçer. özellikle bakın ingiltere'de yaşamış bir kişi diyorum. yok orada yaşamayanların zaten yorum yapması bile komik.

    öte yandan; avrupa cennet falan değil. paranız varsa türkiye de fransa da ingiltere de cennet olur. paranız yoksa da hepsi cehennem olur. ülke veya bölgeden farksız olarak konu budur. şeriat ülkeleri gibi çağa ayak uyduramamış ilkel toplumları saymazsak, dünyanın her yerinde geçerli olan temel kaide budur.
  • yurtdisinda yasamak, calismak herkesin yapabilecegi bir sey degildir. sadece bu abla degil bir cok ornegi sosyal medyada bulunuyor. giderken ucak bileti ve pasaportla fotograf cektirip sonra yapamadim diye donen cok var. ozdemir erdogan, gurbet parcasini bosuna soylemis.

    kimisi oldugu bolgeye adapte olamadigindan, kimisi ise hasretten dolayi geri donuyor. elbette herkes deneyimleyebilsin, kimisi basarili olur kimisi olamaz. bu orada gidis amaciyla alakali motivasyona bagli bir sey, illa ab ulkesi olmasina gerek yok, asya ulkeleri amerika ulkeleri de olabilir.

    turkiye de zaten belli bir standartin uzerindeki kisiler yurtdisinda yasamak istemiyorlar cunku sahip olabilecekleri bir cok seye guzel ulkemizde sahip olabildikleri icin yurtdisi sartlari kendilerine agir gelebiliyor.

    uzun sure once gurbete gitmis akrabaniz muhakkak vardir onlar emekli olup tasi taragi toplayip turkiyeye donme hesabi yaparken orada dogmus buyumus cocuklari kalmayi tercih ediyor cunku oranin sartlarina adapte olmuslar. biz de buraya adapte oldugumuz icin ulkemizde kalmayi tercih ediyoruz.

    ablamizin videosunun cekildigi ortamdan gorulebilecegi uzere gayet yerinde bir yasantiya sahip, imkanlari var. boyle olunca yurtdisinda yasamayi istemek gibi bir motivasyonu yok. simdi koyumuzdeki genc bir arkadasimiz ise ablamiz gibi bir ulkeye gitseydi, donmek istemezdi cunku o videonun cekildigi telefondan, videonun cekildigi ortamdan alabilmek isterdi ama ulkemiz sartlarinda bunu yapamadigi icin yurtdisinim sartlari ne derece agir olursa olsun geri donmezdi.

    bu ulkeden insanlar, somali, sudan, etiyopya, tanzanya gibi sitma hastaliginin kol gezdigi ulkere calismaya gidiyor. sinek isirmasi sonucu cok ciddi rahatsizlanip donmek zorunda kaliyorlar. adamlar manyak mi o zor sartlara gidip calissinlar. canini duzde mi buldu ki korsanlarin fink attigi ulkelerde yirtinsinlar. ortadoguda colun sicaginda terden sirilsiklam olan kisi de var, cinde hic alisik olmadigi ve alisamayacagi mutfak kulturunu yasayan da var.

    ablamiz londrayi begenmemis olabilir ama somalide kabilelerle takilan kisiler var ulkemizde. sahip olunan sartlar ve sahip olunamayanlar yuzunden kisilerin yurtdisinda yapabilme ve yapamama durumlari degismektedir.

    ulkenin kadrolu saglikcilari (en alttan-en uste) hepsi kamudan keyif icin mi ayrilip gurbete gidiyor?

    her farkli ekonomik gelirlinim farkli derdi oluyor. kimisi londra'da bulunan dondugu icin sukredebilirken, kimisi o aksam sofraya ekmek koyabildigi icin sukrediyor.
  • ben 2 sene los angeles'ta yaşadım. partnerim biz daha tanışmazken 4 sene boston 4 sene new york da yaşadı. ikimiz de ülkemize geri döndük. çünkü trump arkadaşımız bizim için hayatı hiç kolaylaştırmadı. sonuç olarak ikimiz de 2019 civarı türkiye'ye döndük ve bi süre burada da mutlu olduk. sonra zamlar, enflasyonlar, ekonomi, saçma sapan insanların geri akıllı fikirleri, kaliteli bir etkinliğin bile 100 yılda bir gelmesi gibi sebeplerden avrupaya taşınalım dedik.

    partnerim avrupa vatandaşı. ama ona iş teklifi ingiltere'den geldi... ben buradan yanına gidebilmek için en az 100 tane işe başvurdum. biri bile dönmedi çalışma iznim olmadığından. o da orada manyak rus bu patrona denk geldi. bi baktım dünyanın en pozitif insanı her gün ağlıyor. nefret ediyor herşeyden, hayattan, işten çalışam yaşama sevgisi sömürüldü 2 ayda. bi tek patron değil konu

    bizim millet sosyoekonomik konumundan tamamen bağımsız hizmete alışmış. en kötü kafeye gitsen abicim hoşgeldin çayını koyayım der. en lüks yere gitsen zaten havada ağırlarlar. evinde bişi bozulsa 7/24 tamir edicek birini illa bulursun. açık restoran her zaman bulursun. bi kere damacana diye bişey var burda. damacana su kadar önemli bişey yok.

    hala ara ara kaçasım geliyor. sonra diyorumki dayan... orası da kolay değil burası da. en azından burda bildiğin bok.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap