2632 entry daha
  • adamın açlıktan nefesi kokuyor gelmiş sosyalizm eleştiriyo beyinsiz eşekler sürüsü size laf mı anlatilir.
  • ilginc bir sekilde savunulan ulkedir.

    1) celik uretimi ilginc bir konu aslinda ama celik uretimi tek basina neyi gosterecek ya da bundan ne anlamak gerekiyor? daha cok celik uretince daha buyuk bir ekonomi mi olunuyor?

    bu sorularin bir cevabi yok bende, ben bilmedigimden dolayi soruyorum. wikipedia'ya gore turkiye dunya'da en cok celik ureten yedinci ulkedir. ben universitede okurken de ilk on icindeydi. ilk 20 ekonomi icine bile zor girebiliyoruz bugun.

    ikincisi celik uretimi yuksek teknoloji gerektiren cok fazla nitelikli calisan ve sermaye gerektiren bir alan midir?

    bu soru onemli cunku degilse disaridan kolaylikla alinabilir. kritik bir teknolojisi yoksa ve titanyum gibi havacilik ve uzay sanayinde elzem bir malzeme degilse celik ureten ve ihrac edebilecek ulke sayisi yuksek olur. bu durumda abd daha cok celik uretmek icin mi kaynak harcamali yoksa ic piyasada kendi ihtiyacinin bir kismini uretip kalani disaridan ithal ederek mi hareket etmeli?

    iktisattaki en temel kavramlarin basinda kiyaslamali ustunluk* geliyor. bir ulkenin iktisadi yapisi donusmedikce uretebildigi ihracata konu olan mal siniflari da degismez. yani teorik olarak celik uretimi hatta celik uretimi + celik net ithalati bile bir fikir veremeyebilir.

    2) egitim, saglik ve gunluk kalori konusunu toplu sekilde ele almak lazim. egitim ve saglik genel olarak yaptiginiz hastane ve okul sayisi ve buralarda hizmet vermesi icin egittiginiz ogretmen ve doktor sayisiyla ilintilidir. bu da ne kadar kaynak ayirmak istediginizle ilintilidir.

    daha cok kaynak ayirirsaniz kisi basina dusen doktor ve ogrenci basina dusen ogretmen sayisinda daha iyi istatistikler yakalanabilir. fakat toplamda daha iyi istatistik yakalama gayesi zaten kapitalizme degil sosyalizme aittir. abd belli bir miktar kaynagi zoraki ayirarak, bunun uzerindeki kaynagin istege bagli olarak serbest piyasada belirlenmesini hedefleyen bir politika gutmus olabilir.

    tabii ki ogrenci basina sovyetler 15 iken abd 85 olsaydi durum fecaat olurdu ama yazarin iddia ettigi gibi 15'e 21 ise bunun propaganda nesnesi yapilmasi disinda nasil bir fark yaratmasini beklemek gerekir?

    abd belki egitime yapilacak yatirimda marjinal faydanin 21'de optimize oldugunu dusunuyordu. daha cok kaynak aktarip o da 15'e indirseydi belki de sovyetler karsisinda soguk savasi kazanamazdi. yani temel soru olmali bence. kisi basina dusen doktor ya da ogrenci basina dusen ogretmen sayisini azaltmak isterken beklentimiz ne olmali?

    halkin refahini artirmak mi? yoksa soguk savasi kazanmak mi?

    gunluk kalori konusu da ayni sekilde. insanlarin agzina zorla yemek tikacak halimiz olmadigina gore ortalamada daha cok kalori alma isteklerinin sebebi ne olmalidir? belki abd'deki insan gidadan kisip artirdigi parasiyla baska bir sey almak istiyordur. teorik olarak kapitalizmde ic piyasada uretilen mallar daha cesitlidir. herhalde buna itiraz etmezsiniz. bu durumda, sovyetlerdeki insanlar gidadan kissa bile artirdigi parasiyla alabilecegi bir sey bulamiyorsa ne onlari gidadan kismaya yoneltsin mesela?

    5) rusya'da insanlarin sosyalizmi geri istemesi son derece normaldir. daha stabil bir duzen ve daha az catisma riski vardi. cunku temelinde tuketim talebi daha zayifti. sosyalizmin ve kapitalizmin iyi veya kotu olmasi baska bir seydir, bu ideolojilerle soguk savasi yoneten devletlerin kazanmasi veya kaybetmesi baska bir seydir. iyi olan kazanmaz, guclu olan kazanir.

    soguk savasin basat ideolojilerinden sosyalizm ve kapitalizm savasti ve savasin galibi kapitalizm oldu. hangisinin iyi veya kotu oldugu ahlaki bir tartismadir. hangisinin kazandigi, neden kazandigi, hangisinin kaybettigi neden kaybettigi reelpolitik bir tartismadir.

    6) uzay cagi neden sovyetler'de basladi?

    sovyetler'de daha once basladi demek ki sovyetler daha iyiydi mi diyelim? ilk once baslayan her zaman yarisi kazanmiyor ki. onemli olan hangisinde basladigi mi yoksa hangisinin onde oldugu mu? pozitif bilimler'de de antik yunan sonrasinda musluman dunyasi bircok bilim insani yetistirdi. sonra ronesans, reform, sanayi devrimi derken bati sildi supurdu.

    7) holodomor iddialari ya da stalin'in ne yaptigi veya yapmadigini bilmiyorum bile. sadece bugunun degerleriyle 80 sene oncesinin savas ortamini ya da rusya cografyasinin genel sosyolojik durumunu bilmeden yorum yapmak sacmadir. genel gecer ahlaki ve insani degerlere aykiri bir sey yapmis da olabilir. yapmissa buna gucu vardir ki yapabilmistir. yapmak istemisse de bundan bir cikar beklentisi vardir.

    yapilmamissa ama yapildi diye propaganda yapiliyorsa karsi guclerin bundan bir cikari vardir. yapilmissa ama yapilmadi diye propaganda yapiliyorsa sovyetlerin bundan bir cikari vardir. insani degerlerin propagandasina dayali politikayi bundan cikari yoksa hicbir politikaci yapmaz.

    8) berlin duvarinin yapilmasi konusundaki propaganda ise umarim ise yarar ama bence bunu kimse yemez. bati berlin'den dogu'ya kimse kacmaya calismazken tam tersi yonelim cok gucluydu. marshall yardimlariyla alman ekonomisinde bireysel refahi iyice artirip cografi yakinliktan dolayi bunun dogu almanya'daki insanlara cazip gelmesini saglamak bir amerikan planidir ve abd bunu bugun bile bircok noktada yapmaktadir.

    bir ulkede devletin toplum uzerinde hakimiyetini korumasi sarttir. bunun icin genelde devletlerin yapmak istedigi toplam talep fonksiyonunu kisarak istedigi sermaye birikim modelini guclendirerek dis politikayi finanse etmek ve kendi gucunu artirmaya calismaktir. insanlarin aldigi kalori miktari yuksek olabilir. insanlarin evi de olabilir ama ac olmak baska bir seydir. tuketime ac olmak baska bir seydir. tuketime ac olma halini dizginlemek icin topluma daha cok kaynak aktarmak gerekir. daha cok kaynak aktardiginda dis politikayi degistirmezsen enflasyonu patlatirsin. dis politikayi degistirirsen de soguk savasi kaybedersin.

    bugun bakildiginda yorum yapmak tabii kolay ama bence sovyetler berlin duvarini insa ettiginde degil, berlin duvarini insa etmek zorunda kaldigini kabullendiginde soguk savasi kaybetti.

    ps: ahlaki olarak sosyalizmin daha iyi oldugunu dusunuyorum ama insanin icindeki rahat yasama istegi karsisinda ayakta kalmasi cok zordu. bugun sovyetler ayakta olsaydi ve soguk savas suruyor olsaydi, turkiye'de insanlar bugunku kadar mutsuz olmayabilirdi. ayrica, asgari ucret, sendikalasma, isci haklari gibi bircok uygulama sosyalizmden mirastir. bugun abd gibi hardcore kapitalist bir ulkede bile asgari ucret uyglamasi var mesela bana hep ilginc gelmistir bu.

    fakat reel olarak kapitalizmin kazanmamasi abd gibi bir guc varken imkansizdi. rahat yasama istegi, konfor, hayat standartlarini yukseltme arzusunun doyurulmasi ancak kapitalizmle mumkun olurdu. kapitalizm insanlari daha mutsuz etti cunku insanlarin cogu hayat standartlarini yukseltme arzusunu doyuramiyor. devletler bu arzunun doyurulmasi arzusunun onune gecemiyor. aksi halde vatandasi olduklari devletlerin ayakta kalmasi mumkun degil.

    uzmanlasma, teknolojik gelisme gibi unsurlarin yarattigi temel sonuc su oldu. insan irkindan yetenekli olanlarin yaratabilecegi refah yeteneksiz olanlarin yaratabilecegi refahin onlarca kat uzerine cikti. haliyle yeteneklilere o refahi vermezsen verebilecek olana kaciyorlar. verirsen de yeteneksizler yaygara kopariyor. yaygara kopmasin diye farkli kimliklerle yeteneksizleri kontrol altinda tutman gerekiyor.
  • profil görseli orak çekiç olan iflah olmaz komünistin biri, çauşesku'nun açlık ve sefalet altında ezilen halk tarafından öldürülmeden sadece 3 gün önce yaptığı mitingte söylediği veya pravda'da her gün yazdığı gibi; üretilen çelik tonajından tavukların yumurtladığı yumurta sayısına bir şeyler saçmalayıp araya da ezberlediği "neoliberal, kapitalizm" kelimelerini serpiştirmiş:

    (#164123801)

    zeka küpü ekşi sözlük yazarları ve moderasyon ekibi de bunu dünün en beğenilen entryleri arasına sokmuş :))

    elbette kırsal kalkınma gibi başlıklarda başarıları vardır ama rus komünist partisinin bile 40 yıldır ağzına almadığı bu tip yalan yanlış istatistiki terminolojiyle övülmesi gerçekten abes.

    uzun uzun yazmaya gerek yok, zaten okuyan da yok, fakat ortalamada vatandaşlarına mutluluk ve ferahtan çok sefalet ve zulüm getirmiştir.

    denenmiş ve "başarız" olarak tarihin sayfalarında yerini almıştır.

    ayrıca; slava ukraini
  • yıkılıp gitmiş ama hala övülen birlik.

    bir şeriatçıların, bir de komünistlerin nostalji yaparak var olmayan, hiç iyi örneği bulunmayan ve günümüzde de mevcut olmayan sistemleri övmesi trajikomik değil mi?

    kağıt üzerinde senin hoşuna gidebilir. ama pratikte var olamıyorsa, teoride çok iyi olmasının ne önemi var? bu savunduğun sistemler, şu an dünyada iyi bir örneği var mı? halkına refah ve özgürlük vaad edebiliyor mu? hiç gerçekleştirebilmiş mi? yoksa tam tersi cehennemimi yaşatıyor?

    "ama kapitalistler yıktı, ama kara propaganda yapıyorlar" olabilir. sovyetler de batıyı yıkmaya çalışıyordu. kara propaganda yapıyordu. şeriatçılar da sürekli batıyı suçluyor, hakaret ediyor, yıkmaya çalışıyor. sonuçta, batının sistemi sizden daha güçlü ki hayatta kaldı. hala varlar ve halkının bir kısmına refah ve özgürlük sunabiliyor.

    nostalji ve masalları bırakıp, sonuçlar üzerinden sistemleri değerlendirsek daha mantıklı olmaz mı?
  • kıbrıs barış harekatından sonra 1975'de abd ve ingiltere'nin uygulamaya koyduğu ambargolar vesilesiyle gizli de olsa türkiye'nin en önemli stratejik ortağı haline gelen ex devlet. bunda da en önemli faktör tatar asıllı sscb başkanı leonid brejnev'in türkiye'ye sempatik yaklaşımı ve dönemin türkiye moskova büyükelçisi olan fahri korutürk'ün cumhurbaşkanı olması ile el altından türkiye-sscb yakınlaşmasının maksimum seviyeye çıkmasıdır. geç de olsa bu yakınlaşmanın farkına varan abd hemen devreye milliyetçilik kartını sokarak 1976'dan sonra türkiye'de anarşi dönemini başlatmıştır. fakat yine de olayın vehametini kavrayamayan abd, 1979 yılında bölgedeki en büyük ortağı iran'ı da kaybedince türkiye'yi dışlamanın çok pahallı olduğunu anlamış, henry kissinger'ın devreye girmesiyle resmi olmasa da ambargo uygulamalarını kaldırmıştır. gerçekten de batı ambargosuyla çok büyük sıkıntılar çekilen o dönemde bir çok teknoloji transferiyle türkiye'ye can simidi olmuş bir devletti.
  • propagandacı türk komünistler tarafından sürekli dönüp dolaşıp aynı videoyu paylaşayak "ahiska türkleri bile sovyetleri övmüş" denilen ve sürekli ruslar o günleri özlemle anıyor rusya'da anket yapmışlar halkın %90'ı komünizme dönelim demiş filan gibi sallama istatistikler verilen ama nedense 1991'den beri rusya'da yapılmış olan hiçbir seçimde halkın komünistleri iktidara getirmediği, rus halkının hiçbir şekilde özlemediği devlettir. 1991 yılında sovyetler yıkıldıktan sonra rusya'da başkanlık seçimi yapılıyor ve komünizmi geri getirmeyi vaadeden komünist partinin adayı nikolai ryzhkov (nikolay rijkov) %17 oy alıyor. ekşici komünistlere göre 1991'de rus halkının %91'ı komünizmi destekliyormuş yersen.

    1991'den bugüne kadar rusya ve eski komünist ülkelerde yapılmış tüm seçimlere bakın, birinde bile komünistlere doğru dürüst oy çıkmamıştır. sorsan bu ülkeler hep komünizmi özlemle anıyor, anketlerde halk hep komünizmi istiyor derler. bunlar bir de yıllarca komünist eğitim sistemi tarafından eğitilen, ömürleri boyunca komünist propagandaya maruz bırakılan ve sürekli komünizmin iyi ve mükemmel bir sistem olduğu şeklinde beyinleri yıkanmaya çalışılan ülkeler ve buralarda bile 1991'den sonra kimse komünist partilere oy vermemiş.

    yok eğitim sistemi amerika'dan iyiymiş, yok sağlık sistemi avrupa'dan iyiymiş, o yüzden 75 yılda batıp yıkıldı değil mi? haticeye değil neticeye bakınca kabile devletleri kadar bile yaşamadan dağılan bir ülke. yok uzaya gitmişler yok dünya savaşı kazanmışlar. peki bugün neredeler? yoklar. bizim komünistlere sorsan aslında soğuk savaşı sscb kazandı ama batı medyası kapitalizm kazanmış gibi gösteriyor derler. bunların bu kadar beyni yanmıştır.

    madem sosyalizm çok süperdi neden dağıldı? sscb öyle çok küçük bir ülke de değildi bildiğin hayvan gibi petrol, maden, tarımsal topraklara sahip olan ve düzgün bir şekilde yönetilmiş olsaydı kendi ekonomisini yüzlerce yıl sürdürebilecek zengin topraklara sahip bir ülkeydi ama buna rağmen 75 yıl içinde yıkıldı. istersen sabahtan akşama kadar istatistik paylaş, istediğin kadar aynı ahıska türklerin videosunu 100. kere paylaş, bu devletin dağıldığı, yıkıldığı, bittiği, başarısız olduğu, geçmişte vatandaşlar kaçmasın diye duvarlar ördüğü ve bugün ne rusya'da ne de eski doğu bloğu ülkelerinde hiçbir seçimde komünistlere oy çıkmadığı gerçeğini değiştirmeyecek. oralarda yaşayan insanlar sosyalizmden bıkmış, hiçbirinde 1991'den sonra sosyalist partilere oy çıkmamış ama hayatında orada yaşamamış tipler 1-2 video ve 3-5 istatistik paylaşıp sovyetleri övüyor.

    dinciler de osmanlıları böyle öve öve bitiremiyor. işte fransa'da insanlar sokağa sıcarken osmanlılar şöyle gelişmişti böyle gelişmişti, osmanlılarda zekat verecek fakir insan bulamıyorlardı, halk şöyle refahlıydı böyle refahlıydı, salla babam salla. osmanlılar da sovyetler de çağa ayak uyduramayıp yıkıldı. sabah akşam nostalji yapın övün hatta bol bol oranızdan buranızdan istatistik sıkın ama bu gerçek değişmeyecek.

    türk solcusunun yarın yokmuşçasına sovyet övmesi şuna benziyor. bir futbol takımından bahsediyorlar, gelmiş geçmiş en iyi takımdı, en güzel golleri o atardı, en iyi çalımları o atardı, tüm maçları o takım kazanırdı diyorlar ama takımın hiç şampiyonluğu yok. madem en iyisiydi neden şampiyonluğu yok diyorsun, çok gol attılar ama hakem hiçbirini vermedi yoksa dünya şampiyonu olurlardı deniyor. uzaya adam göndermişmiş. insanların sokağa sıçtığı doğru dürüst kanalizasyon sistemi bile olmayan hindistan da uzaya adam gönderiyor. amaç şov ve propaganda yapmaksa onun için kaynak ayrılır zaten.
  • hayatı boyunca sovyet işgaline uğramış herhangi bir ülkede yaşamamış, oradaki sosyolojik tahribatlara şahit olmamış bazı insanların romantik romantik övdükleri baskıcı, işgalci ve vahşi sistemin devletleşmiş hali. eğer ki bu dönemin, insanların hayatını nasıl etkilediğini, son kuşaklarda dahi etkilerini nasıl sürdürdüğünü görmek isterseniz, 2-3 yıl baltık ülkelerinin birsinde yaşamanız yeterlidir. böyle bir imkanım yok diyorsanız, 5 yıl boyunca letonya'da yasmış bir çiftin deneyimlerini anlattıkları (bkz: bir avrupa macerası) isimli bir youtube kanalı var.
  • allah'ın türk milletine en büyük lütfü, turkiye'nin bu devletin istilasına ugramamasidir.

    tanim: tarihin gördüğü en büyük korku imparatorluğudur.
  • girilen entrylerden de görüldüğü üzere türkiyede acayip bi nefret kitlesi olan birlik.

    azerbaycan, rusya ve ermenistan sovyet sosyalist cumhiriyyetlerinde yaşamış babama, dedeme sorduğumda şuanki sistemden çok daha iyi olduğunu ve devlete güvendiklerini söylüyorlar. sebebi ise açık: işsizlik derdin yok, aç kalma derdin yok.

    işsizlik derdin yok çünki çalışmak zorundasın. yolda boş gezen adamı polis çevirip niye boş gezdiğini soruyor ve işi yoksa iş ayarlıyor.

    aç kalma da şöyle, şuan et yiyemiyoruz diye ağlıyoruz ya, orda öyle bir dert yok çünki aylık et hakkın var maaşından falan bağımsız. ve isteyen zaten maaşıyla fazladan da ala biliyo patetes geyiği falan yalan.
  • sscb yönetiminde yasamak zorunda kalsa ülkeyi en önce kendisi terkedecek beyni yikanmis bir ergenin, hakkindaki, omo domor colok orotoyordo argümaniyla debe'ye girdigi ülke.

    ulan özgürlük yok özgürlük. birak ülke disina cikmayi, sehir disina cikamiyorsun. cok merakliysan aha küba, kuzey kore orda bak. hatta sana sunu armagan edeyim. videodaki insanlar ne kadar da mutlu degil mi?
101 entry daha
hesabın var mı? giriş yap